Dolandırıcılık Suçu Nedir?
5237 sayılı Türk Ceza Kanunu m. 157’de dolandırıcılık suçunun basit hali, m. 158 ve 159’da ise suçun nitelikli halleri düzenlenmiştir. TCK m. 157’ye göre “Hileli davranışlarla bir kimseyi aldatıp, onun veya başkasının zararına olarak, kendisine veya başkasına bir yarar sağlayan kişiye bir yıldan beş yıla kadar hapis ve beşbin güne kadar adlî para cezası verilir.''
Dolandırıcılık, doğru davranma ve iyiniyet kurallarına aykırı hareket ederek kişileri aldatıp iradelerini yanıltmak suretiyle malvarlıkları üzerinde tasarruf etmelerini sağlamaktır.1 Türk Ceza Kanunu’nun gerekçesinde de suçun bu niteliği “Dolandırıcılık, hileli davranışlarla bir kimseyi aldatıp, onun veya başkasının zararına olarak, kişinin kendisine veya başkasına yarar sağlamasıdır.” şeklinde açıklanmıştır.
Hile Kavramı
Dolandırıcılık suçu, hileli hareketlerle haksız menfaat temin edilmesi, hile ise, birini aldatmak, yanıltmak için yapılan düzen, dolap, oyun, desise veya entrika olarak tanımlanmaktadır. Bu hilenin, belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olması, sergileniş açısından mağdurun denetleme olanağını ortadan kaldırması, bu yalanlara inanan mağdur tarafından fail veya başkasına haksız çıkar sağlanması ile hileli davranışın aldatacak nitelikte olması gerektiği ifade edilmiştir.
Dolandırıcılık suçu açısından hile, başkasının iradesi üzerinde etki edebilecek yanıltıcı nitelikteki her türlü davranışı ifade eder. Fail, hileli davranışlarıyla aldatılan kişinin iradesinin kendi istediği biçimde oluşmasını ve gerçeği bilseydi muhatabın kabul etmeyeceği yönde davranmasını sağlamaktadır. Bu nedenle muhatabın iradesi üzerinde etkide bulunmaksızın sadece olguları ya da gerçeği değiştirmek hilenin varlığı için yeterli değildir. Alım satım ve ticari ilişkilerde de dürüstlük kuralına aykırı basit davranışlar hile olarak nitelenemez. İcabı kabul etmesini sağlamak amacıyla mağduru ikna etmeye yönelik basit sözler ve davranışlar, mağdurun iradesinin hatalı oluşmasına yönelik olmadıkça, dolandırıcılık olarak değerlendirilmemelidir. Dolandırıcılığın söz konusu olması için hileli davranışın mağdurun iradesinin hatalı oluşmasını ve bu suretle yarar elde edilmiş olmasını amaçlamış olması gerekir. Bir malı olduğundan daha pahalı, ucuz ya da faydalı göstermek; satış vaadine uygun davranmamak; başka alıcılar olduğu şeklindeki yalan beyanlarla alıcıyı ikna etmeye yönelik davranışlar dolandırıcılık olarak değerlendirilmemeli ve bu tür fiillere özel hukuk kapsamındaki düzenlemeler uygulanmalıdır.
Susmak Hileli Davranış Sayılır mı?
Birçok olayda hileli davranış, failin sözlü açıklamalarından oluşsa da bu her zaman zorunlu değilir. Somut olayda koşulları varsa failin susması da hile olarak değerlendirilebilir. Susmak, kimi hallerde ihmali davranışla dolandırıcılık olarak da nitelenebilir. Dolandırıcılığın susmak suretiyle işlenebilmesi için mağduru aydınlatmak konusunda kanundan, sözleşmeden ya da güven ilişkisinden doğan bir yükümlülüğü varken fail bunu yerine getirmeyerek mağduru hataya düşürmüş olmalıdır.64 Ancak başka bir yanıltıcı davranışta bulunmadan sadece susmanın basit bir aldatma ya da yalan olduğu hallerde hileden söz etmek zordur. Yargıtay da aleni olan tapu kaydına bakmak yerine satıcının verdiği yüzeysel bilgilere itimat ederek taşınmazı satın alan mağdurun dolandırılmasının söz konusu olamayacağını yönünde karar vermiştir





